Din, dünyaya gönderilme ve var olma amacımız olan imtihanları geçebilmek için bildirilen emir ve yasakları içinde barındıran sistemdir. Hz. Adem(a.s.) ve Hz. Havva(a.s.) şeytana uydukları için cennetten dünyaya gönderilmiş ve daha sonra tövbeleri kabul edilmiştir. Fakat onların dünyaya gelmesiyle tüm insanoğlu da imtihana tabi tutulmuş ve kıyamet gününe kadar sürekli imtihanlarla karşılaşacaktır. İşte bu imtihanı geçmek için de Allah (c.c.) peygamberleri aracılığı ile dini göndermiş ve buyruklarını bildirmiştir.
Hz. Adem(a.s)’den Hz. Muhammed(s.a.v.)’e kadar 124 bin peygamber gönderildiği bilinmektedir ve bu peygamberlerin 25 tanesi de Kur’an’da anılmaktadır. Bu kadar çok peygamber gönderilmesi Allah’ın kullarını başıboş bırakmadığının, şüphesiz onların kurtuluşa ermesi için sürekli yol gösterdiğinin kanıtıdır. Gelmiş geçmiş bütün peygamberler hak din İslam’ı insanlara anlatmış ve İslam’a davet etmiştir fakat zamanla insanlar tekrar yoldan çıkmış, dini unutmuş ve sapkınlığa, gaflete düşmüşlerdir.
İslam’dan Başka Din Yok
Bu zamana kadar İslam’dan başka gelmiş bir din yoktur. Allah her peygamberi aracılığı ile İslam’ı kullarına tanıtmış ve peygamberler tüm insanlığı doğru yola davet etmiştir. Hak din İslam olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller bulunmaktadır. Ali İmran Suresi 19. ayetinde “Şüphesiz Allah katında din İslam’dır” buyrulmaktadır. Gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin de Müslüman olduğunu bildiren ayet, Ali İmran Suresi 67. ayettir. “İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi.”
Yahudilik ve Hristiyanlık diye dinlerde yoktur. Yahudilik, sadece bir ırk adı, Hristiyanlık ise sadece Mesih kelimesinin Yunanca halinden türetilmiş bir kelimedir.
Ezelden ebede kadar hak din değişmemiştir fakat Kur’an-ı Kerim’den önce gönderilen kutsal kitaplar insanlar tarafından tahrif edilmiştir. Kur’an-ı Kerim ise tahrif edilmeye karşı korunmuş ve son kutsal kitap olmuştur. İslam’ın emir ve yasakları her zaman aynı idi. İnsanların her dönemde dini unutarak sapkınlığa düşmesi, kutsal kitapları tahrif etmesi ve kendine göre yorumlaması ile yanlış inanışlar ortaya çıkmıştır. Şu zamanda bile İslamiyeti kabul ettiğini, Müslüman olduğunu söyleyerek İslam’ı kendilerine uyarlamak isteyenler vardır, bu dönemde Kur’andaki ayetlerin geçerli olmayacağını düşünenler vardır ki bu insanlarda apaçık sapkınlığa düşmekte ve doğru yoldan uzaklaşmaktadır.
İslam’daki Mezhep Anlayışları ve Gelenekleri
Mezhep Farklılıklarından Doğan Dini Çatışmalar
İslamiyette Dört Büyük Hak Mezhep
Helal Kazanç
İslamiyette Demokrasi Kavramı
İlk Halife Kimdir
Hadislerde Geçen Kıyamet Alametleri
Nasıl oruç niyeti edilir? Oruçta niyet ne vakit edilir?