İslam Dini

Batıl İnançların İslamiyet’te Yeri Var Mı?

Kuran ve sünnet ışığı dışında yapılan her eylem batıl inanç türleri içerisine girmektedir. Genel itibari ile toplumsal olaylardan beslenen bu inanç türleri dini açıdan herhangi bir zorunluluk yüklemez. Hatta öyle ki bazı geleneksel inançlar ile kişiler şirke bile düşmektedirler. Şirk ise Allah’ın affetmeyeceği tek günah olarak bildirilmektedir. Bu durumda ‘batıl inançların İslamiyet’te yeri var mı ?’ sorusu yerine batıl inançlar nelerdir sorusunu sormak inanlar açısından daha önemli olmalıdır. Zira şirk üzere canını teslim eden hiçbir kulun af olunmayacağı açıkça bildirilmiştir.

Batıl inançlar; hurafe ve bidatten oluşmaktadır. Dine sonradan yerleştirilmiş veya böyle yapılması daha uygundur şeklinde oturtturulmuş her eylem ve düşünce bidat şeklinde tanımlamak mümkündür. Hiçbir mantıksal çerçeveye sığmayan, yapılması hakkında hiçbir kesin bilgi ve emir bulunmayan eylemler ise hurafe olarak adlandırılmaktadır.  Bu gibi eylemlerin devam ettirilmesi kişinin dinden çıkmasına sebep olabilir. Bu yüzden dikkatli davranarak Kuran ve sünnet yolundan ayrılamamaya özen göstermek gerekir.

Batıl İnançların İslamiyet’te Yeri Var Mı?

İslam dini oldukça geniş bir coğrafyaya yayıldığı için farklı kültürlerin etkisinde kalındığı görülmektedir. Her ne kadar cihat hareketleri ile insanlara tebliğ de bulunulmuş olsa da bazı gelenekler ve eski dinin inançların etkisi devam etmektedir. Bu durum zaman içinde batıl inanç kavramını doğurmuştur. Bazı batıl inançlar imanı zedelemeyebilir. Bunlar daha çok halk arasında dilden dile yayılmış kurallardır. Örneğin kara kedilerin uğursuzluk getirdiği gibi düşünceler batıl inançlar içerisinde yer almaktadır.

Her ne kadar bu şekilde ufak düşünce türlerinden oluşsa da batıl inançlar içinde görülen bazı eylemler kişilerin imanını zedeleyebilmektedir.  Bunların içinde en yaygın olanı ise türbelerde adak adamak ve dilekte bulunmaktır. Hâlbuki mümin, kıldığı namazın her rekâtında ‘yalnız senden isteriz ‘ diye Allah’a söz vermektedir. Bu durum da kişi hem yalan söylemiş olmakta hem de verdiği söz yerine getirmemektedir. Bu ise apaçık şirk olarak görülmektedir.

Yukarıda ki açıklamadan hareketle batıl inançların İslamiyet’te yeri yoktur demek yanlış bir varsayım olmayacaktır. Kişinin imanını zedeleyen her eylem ve düşünce İslam anlayışından uzak tutulmalıdır. Hurafe ve bidat İslamiyet’te yeri olmayan kavramlar arasındadır. Bu yüzden her Müslümanın dikkatli davranarak bu tür eylemlerden uzak durması gerekmektedir.

Bunları da beğenebilirsiniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir