Din Kültürü, İslam Dini

İsmet İslami Olarak Ne Demektir?

İsmet ne demektir? İsmet’in İslamî karşılığı nedir? Bu soruların cevabı dinimizin yüce kitabı Kur’an-ı Kerim’de geçmektedir. İsmet kelimesi Kur’an’da birçok defa geçmektedir. Etimolojik anlamının yanında Kur’an içinde ayetlerde özel anlam ifade içererek yer almıştır. İsmet ne demektir? sorusunun etimolojik olarak cevabı tutma, engel olma ve koruma anlamanına gelmektedir. İsmet ne demektir? sorusunun İslamî cevabı ise Kur’an’da yer aldığı ve özel anlam kazandığı şekliyle; Allah’ın bir kimseyi hata ve günahtan koruması anlamıyla İslamî anlamını kazanmıştır. İsmet kelimesi Kur’an’da kazandığı bu anlamı ise Peygamberin günahtan korunmuşluğu manasıyla da Kur’an’da terimleşmiştir. İsmet ne demektir? sorusuna fıkıh literatürüne göre cevap vermemizde mümkündür. Fıkıh literatüründe İsmet ne demektir? sorusunun cevabı; Gerek Kur’an-ı Kerim’de yer aldığı şekliyle insanı günah karşısında korumasını anlatmak için nikah bağından ismet (çoğulu ise ısam’dır.) kelimesiyle aktarılırken (El-Mümtehine 60/10) gerekse hadislerde geçtiği şekli ile; dinin, Kur’anın ve nikahın insanları kötüye veya kötü olana düşmekten koruyucu özelliği İsmet olarak aktarılır. (Müslim, “Ẕikir ve’d-duʿâʾ”, 71; Ebû Dâvûd, “Nikâḥ”, 35; “Fiten”, 1; Nesâî, “Sehiv”, 89)

Temel insan haklarından uluslararası insan haklarına milletler arası ilişkilerden devletlerin ulusal hukuk sistemlerine kadar, kişilerin doğal olarak sahip olduğu ya da hukukun bazı özel kişilere tanımladığı, yetki verdiği özel dokunulmazlıklar çok eski zamandan beri fıkhın konusudur. Fıkha göre; “Eman, hak, hürmet, ihsan, zaruriyyat” kelimelerinin yanı sıra ismet kelimesinin de bu tür dokunulmazlıkları ifade etmek için kullanıldığı söylenebilir. Bu özelliği bakımıyla İsmet ne demektir? şekliyle İslam alimlerinin üzerinde çokça düşündükleri bir kavram olmuştur. Yukarıda aktarıldığı dokunulmazlık anlamından dolayı, fıkıh da ayrıca bu İsmet’e ( dokunulmazlığa) kimler haiz olacak konusu da tartışmalıdır.

İsmet İslami Olarak Ne Demektir?

Fıkıh literatüründe yer alan temel insani dokunulmaz haklar konusunda kimlerin dokunulmazlığa sahip olduğu sıkça tartışılmıştır. Şafi alimlerin bir kısmı Hz. Muhammed’in Allah’tan başka ilah yoktur diyen kişi canını ve malını korumuş olur sözünden hareketle ancak Müslüman olanların dokunulmazlığa sahip olacağını ileri sürmektedir. Dönemin savaş koşullarına göre oluşturulan bu ismet yorumuna karşı Hanefiler, Malikiler ve Hanbeliler ise dinine bakılmaksızın herkesin ismet sahibi olduğunu bu çerçevede herkesin can ve mal güvenliğinin olduğunu ileri sürmektedir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:  İmanın Çeşitleri Nelerdir?

 

 

Bunları da beğenebilirsiniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir